1994'de Bilkent lojmanlarında komşu olduk ve yakından tanıştık. Daha sonra Marmara Üniversitesinde ve TÜSSİDE'de ortak bir vizyona hizmet ettik: güneşi hedefledik ve yıldızlara ulaştık. 2005 ortasında Saraybosna Üniversitesinin kurucu rektörü olarak bizden ayrıldı. Bu özveriyi hiç unutmadım, "Bosna'ya milletçe borçluyuz" derdi. İstanbul'a döndüğü zaman kendisini başka bir kurum bekliyordu, Şehir Üniversitesinde eşi bulunmaz bir fakülte kurdu. Sonra bir kere daha Saraybosna... Ömrünü gayretle ve doğrulukla tamamladı. Hakikaten "iyi bilirdik", hem çok iyi olarak bilirdik.
M Akif Eyler
Kurucusu olduğu Saraybosna Üniversitesinin duyurusu |
Erkan Hoca deyince aklıma kalite geliyor. Kendisinin Endüstri Mühendisliğindeki Öğretim Üyeliği kaliteyi bir bilim olarak özümseyip yayması bir yana, gerçek hayattaki tüm uygulamalarda işlevselleştirilmesi onu birçok açıdan farklılaştırıyor, öne çıkarıyordu. Kaliteden tavizsiz tavrı, profesyonel iş anlayışı, hiç durmadan ve her şart altındaki çalışkanlığı örnek olacak nadide özelliklerindendi. Allah (CC) rahmet eylesin, sevdiklerinin başı sağolsun, mekanı cennet olsun.
Murat Doğruel
Erkan Türe ile 1987 yılında Yeşilköy havalimanında tanıştık. O da benim gibi, ailesiyle Umman Sultanlığı’nda başlayacağı yeni işine gidiyordu. Orada bir avuç Türk ailenin birbiriyle kaynaştığı güzel bir ortam oluştuysa, bunda Erkan’ın misafirperver ve hoşgörülü yaklaşımının büyük payı vardı.
Erkan bu dünyada iyilik ve güzelliğin gerçekten var olabileceğini bana göstererek benim hayatımı değiştirdi. Onunla bulunduğum ortamlarda hep onu izlerdim. Karşısındaki insana “Sen kıymetlisin,” hissini verir, mutlu olmasını sağlardı. Bütün doğruları kesin bildiğini zanneden ben zamanla, onun sayesinde hoşgörülü oldum.
Torunu küçük Mısra’nın onun kabrine toprak attığını gördüğümde “onun hayatının özeti işte bu,” diye düşündüm. Orada beni bekle, Erkan! Yokluğunu derinden hissedeceğiz. Nur içinde yatasın!
Bekir Karaoğlu
Sabahat Semerci
Değerli bir dost, çok iyi bir bilim insanı, vatanperver, dürüst, vefakar, fedakar ve burada sayamadığım üstün meziyetlere sahip kıymetli Erkan arkadaşımın vefat haberini aldım. Allah bu dünyadaki tüm güzel işlerini ve hizmetlerini mizanına koysun. Kabri pür nur, makamı Cennet, Ruhu şad olsun. Kendisini çok özleyeceğiz. Allah ailesine ve çocuklara sabırlar ihsan etsin.
Nüket Yetiş
Çok sevdiği İstanbul turlarından birinde -- 2024 |
Güzel insanlar güzel atlara bindiler ve gittiler. Bize ise arkalarından bakmak düştü. İmrenilecek bir hayat yolculuğunu tamamladı kardeşimiz. Tekrar buluşmayı bizlere nasip etsin. [Kur'an hakkında] “Korunmuş Kitap” demesini hiç unutmuyorum. Şimdi kendisi için “Korunmuş Adam” sıfatı ne de güzel yakışıyor. Korunmuş adam “Koruyanına kavuştu” daha ne olsun. Rahmet ve dua ile bir kez daha anıyorum bu güzel adamı…
Erkan Hocamı bir cümle ile anlat desen anlatamam ama şuna eminim. Şefkat ve merhametin, iyiliğin hep sembolü oldu. Her zaman ve durumda o duruşunu değiştirmedi. Sanki bu dünyaya ait değilmiş bir vakur sahibiydi. Şahsen ben hayatım boyunca kendisini hayırla anacağım.
H Murat Mercan
Rahmetli Erkan hocamızı hep güler yüzü, çocuklara olan sevgisi ve merhameti ile hatırlayacağız. Bilkentte komşu olduğumuz bir gün Nihal de dışarıdan eve gelmişti. Füsun ve ben de evlerine uğramıştık. Erkan hoca yemek yiyelim hep beraber dedi. Evlerinde hazırlık yoktu. Biz kalmak istemedik, ısrar etti rahmetli Yusuf Ziya İrbeç hocamızı ve Murat’ı da davet etti. Misafirler tam, yemek yok ortada. Erkan hoca mutfağa girip hepimize tost yaptı, çay ve tostlu akşam yemeğinin tadını hala unutmadık. Her işte bir kolaylık ve pratik çözüm bulurdu. Allah ruhunu incitmesin, biz ondan razıydık.
İnci Mercan
Malabadi Köprüsünde -- 2009 |
Erkan hocamdan bana yansıyan, hep gülen bir yüz, sevecen bir bakış, insana temas eden bir alaka oldu. Bir de aklımda şu kaldı; bir akşam sohbetinde 40lı yaşlarında akademideki “hoca-akademisyen” çizgisini belirlerken, yayın yaparak hizmet etmenin önüne, insan yetiştirmeyi koymayı daha faydalı bulduğunu söylemişti, halen düşünürüm bunu…
İmre Ö Eren
Erkan Türe
Çok kıymetli kardeşimiz Erkan Türe ile 1997’de tanıştım, Marmara Ü Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanımız idi. Onunla çalışmak büyük zevk idi. Öyle başlayan dostluğumuz, o ve diğer harika insanlarla birlikte, bugün gururla hatırladığımız işler yapmak talihine erdiğimiz MÜMF, TÜSSİDE, Şehir Üniversitesi yılları ve emeklilik sonrasında da sürdü. Onun akademik liyakatı, üstün ahlakı, menziline girmiş herkese gösterdiği ilgi ve şefkat, çalışkanlığı gibi üstün özelliklerinden bahsetmek gerekir mi, bilmem, hepimizce malum. Öğrencileri gibi bizler de çoğu sıkıntımızda onun rehberliğine başvurduk, başarımız olduysa çoğu defa sevincimizi onunla paylaştık. Hayatına dokunduğu herkesi menzilinde tutmak gibi az bulunur bir özelliği vardı. Onun yokluğunu derinden hissedeceğiz. Nur içinde yatsın. Allah onu rahmeti ile, merhameti ile muamele etsin. Cennetinde yer versin.
Güldal Büyükdamgacı
Vrelo Bosna'da kış -- 2008 |
Türe Ailesiyle Bilkent'te komşuluk-arkadaşlık münasebetimiz İstanbul'da 30 yıl süren ahbaplığa dönüştü. Erkan kardeşimizin Bosna'daki başarıları ve yetenekli hamleleri onur verici ve takdire layıktır. Yüce Allah, Ahirette de razı olduğu kullarından etsin, sevdikleriyle buluştursun...
Seher Eğler
Sıdıka Başçı
Marmara Mühendislik anıları -- 2000 |
Hena GÜLER
Allah, ecrinizi büyütsün ve Rahmetlinin mekanını Cennet eylesin. Güzel insandı güzel hatıralar bıraktı. 1980'nin sonları yıllardaydı, Ürdün'de kendisinde ilahiyat alanında ilk çıkan Prof. Dr. Mehmet Said Hatipoğlu'nun editörlüğündeki İslâmî Araştırmalar Dergisini ilk sayılarından itibaren görünce çok şaşırmış ve çok takdir etmiştim. Yermuk Üniversitesi'nde, Araplar hocalarına "doktor" diyorlardı. Türe de genç doktorlardandı. Üniversite'ye, bir bisiklet almış, onunla gelip gidiyordu. Kampüsün kapısından girerken, bir keresinde güvenlik görevlisi onu durdurmuş, içeriye almamış, o da ben doktorum demiş, görevli, doktorlar bisiklete biner mi, Mersedese binerler demiş, içeri almamada ısrar etmiş, ancak kendisini ispat edince kampüse girebilmiş. Arap öğrenciler de bana bisikletli doktor diye şaşkınlıklarını anlatıyorlardı. Sonunda bir Mersedes aldı. Kendisiyle satranç oynardık tam yenileceği vakit kafasını iki eli arasına alır, oyuna bir süre bakardı, bunun anlamı kurtuluşunuz yok, "mat"sınız demekti. Daha nice niceleri... Bizi terkedişine çok çok üzüldük. Çok iyi müslüman, çok iyi dosttu. Aile ocağımızın kurucusuydu. Sanki aile temelimizin kilit taşı kaydı. Onu, ailecek hep minnet ve hayırla anacağız. Dualarımızdan eksik etmeyeceğiz. Geride bıraktıklarına, Nihal Hanım ve yegenlerimiz gençlere sabır diliyorum. Başları sağolsun...
M Nuri Güler
ODTÜ Hazırlık Okulu -- 1972 Genç Erkan alt sırada en sağda |
Erkan hocamı ben hep güler yüzü ve tüm dostları birleştirici kişiliği ile hatırlayacağız. Olaylara pozitif yönden bakması ve her şey için haklı gerekçeleri ortaya koyarak yorumlar yapması arka planında da saf ve temiz bir insan olmasının en güzel örneği idi. Her durumda ortama ayak uydurmakta çok mahirdi. Bazen bizim bahçemizde Ahmet Abi ile mangal yarışına girer, bazen bürokrasideki hantallığı anlatırken aşırı derece ciddileşir, bazen olayların arkasındaki hakikatlerin bizi götüreceği noktalara değinirdi. Korunmuş kitap onun en önemli süzgeci idi. Yapmacık ve sanal çözümlerden hoşlanmazdı. Hepsinden güzel matematiği günlük yaşamda çok rahat bir şekilde kullanırdı. Bu yönleri ile hep hayırla yad edeceğiz. Mekanı cennet olsun.
Ercan Öztemel
Erkan Hocam,
Haftalık “Cuma Dersleri” arkadaşım,
Her dersi mutlaka bir fıkra ile süsleyen dost,
Hac ve Umre Dostum,
Güzellikleri paylaşımda örnek aldığım insan,
Allah’a idrakle teslim olan Müslüman,
Secdesi gerçek secde olan mümin,
Her nimeti güzelleştiren ve şükrünü idrak ederek yiyen Müslüman,
Eşsiz meyve sularını zevkle ikram eden ev sahibi,
Sorunsuz yol arkadaşım, Gerçek takım arkadaşı,
Hayatı tüm güzellikleri ile şükür içinde yaşadı.
Ömrünün kısa olacağını biliyordu.
O kısa ömrünü bilinçle yaşadı. Örnek oldu.
Rabbim Mekanını Cennet eylesin,
Ben Cennette Erkan Hocama komşu olmak istiyorum.
Bunu bize nasip eyle Allah’ım.
Ali Demir