5 Ekim 2025

Mazlumdan Zalime

M Akif Eyler

"Gazze'liler ayaklandı, ulusal güvenliğim sarsıldı" bahanesiyle, İsrail devletinin başlattığı soykırım tam iki yıldır sürüyor. 1930'larda Avrupa'nın ortasında yaygın olan antisemitizm, çok sayıda cana kıymıştı. Yahudi'lere reva görülen soykırım, şimdi o kıyımdan kurtulanların torunları tarafından mazlum bir topluma uygulanıyor. Yahudi devleti nasıl böyle zalim olabildi? Bu iki yıllık bir sorun değil, belki 3000 yıllık... son 80 senesi aşağıdaki haritalarda özetlenmiş. İsrail öncesinde İngilizlerin yönetiminde bir Filistin devleti varken, yıldan yıla eriyip yok olmaya doğru gidiyor.

Filistin'in eriyip tükenişini gösteren harita

Peki Yahudi devleti nasıl böyle zalim olabildi? Bunun cevabını tarihi bir perspektifte ve şu ayetin ışığında bulabiliriz:

Kitapta İsrailoğullarına “Siz yeryüzünde iki defa fesat çıkaracak ve büyük bir kibre kapılacaksınız” diye bildirmiştik. (İsrâ suresi 17:4)

Ayette geçen iki ifade anahtar oluyor:
letufsidunne fil-ardi merreteyn
iki defa fesat çıkaracaksınız
veleta
lunne ‘uluvven kebîrâ
büyük bir kibre kapılacaksınız

"Fesat çıkarmak" ve "kibre kapılmak" tarih boyunca defalarca tekrarlanmış. Her fesattan sonra başlarına bir bela gönderilmiş. Bu ayet indirilmeden önce Babil ve Roma, kutsal mabetlerine kadar her şeylerini yok etmiş. Sonrası malum, Avrupa'nın antisemitizmi bin yıl sürmüş. Yahudiler, İslam ülkeleri dışında her yerde ezilmişler, hor görülmüşler. Holokast katliamından sonra ibre tersine döndü, Avrupalılar aniden Yahudi dostu görünerek onlara bir ülke hediye ettiler. İsrail arkasındaki batı desteği ile, topraklarını aldığı Filistinlileri kendi ülkelerinde yok etmeyi sürdürüyor. 

Yine bir fesat ve kibir devri... lakin İsrail devleti çok ileri gitti ve Avrupa'da ırkçılığı ve antisemitizmi canlandırıyor. İnsanlık açısından hiç olumlu değil: İsrail devletinin zalim davranışlarını kınamak boykot etmek uygun, ama bütün Yahudileri mahkum etmek doğru değil, adil davranmak zorundayız.

Yapay zeka (ChatGPT) yardımıyla şu tabloları yaptım ve satır aralarında dört Kitabın iniş zamanlarını yazdım. Yahudilerin fesat ve kibir devirleri açıkça görülüyor:

Mazlumdan Zalime
(Tabloya dokununca yazılar kolay okunur)

Son paragrafları yine yapay zekadan aldım:

Bir zamanlar mazlum olan bir topluluğun, tarihin başka bir döneminde zalim konumuna geçmesi, insanoğlunun değişmeyen zaafını hatırlatıyor. Güç, sadece savunma imkânı değil, aynı zamanda vicdanın sınavıdır. Kendi acısını unutup başkasına acı çektiren, mazlumluğunu yitirmiş olur. Zulüm, kılıf değiştirir ama özü aynı kalır: haksızlık. Bu yüzden Kur’an, tarihi bir olay anlatmaz yalnızca; insanın her çağda tekrar ettiği yanlışı gösterir.

İsrâ Suresi 17:4’te bildirilen uyarı bu yüzden sadece İsrailoğullarına değil, tüm insanlığa yönelmiş gibidir: “Yeryüzünde iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve büyük bir kibre kapılacaksınız.” Bu ayet, zulmün ve kibrin evrensel kaderini açıklar. Her kim adalet yerine kibri, merhamet yerine çıkarı seçerse, aynı döngünün içine düşer. Allah’ın yasası değişmez: Mazlumun duası kabul olur, zalimin saltanatı uzun sürmez.